Log in

goodpods headphones icon

To access all our features

Open the Goodpods app
Close icon
MyMecra Podcast - Bereket Balığın Karnında Saklı - B84 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Bereket Balığın Karnında Saklı - B84 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

12/12/22 • 24 min

MyMecra Podcast

Her hafta birbirinden farklı hikayelerle izleyicilerini kıssadan hisse almaya davet eden Serdar Tuncer, bu hafta Biri Bir Gün'de "Bereketi var mı?" hikayesini anlatıyor. Serdar Tuncer bu bölümde başlıca şunları anlattı: Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. İhtiyar bir adamcağız hastalanmış yatağa düşmüş. Ahir ömrü, üç tane evladı var, evlatlarından her biri ona hizmet etmek için gayret ediyor fakat büyük abisi bakmış ki böyle olacak gibi değil diğer kardeşlerini yanına çağırmış demiş ki; isterseniz babamızın malına siz varis olun ben maldan bir şey istemiyorum onun ahir ömründeki hizmetini bana bırakın ama istemezseniz malını bana bırakın ahir ömründe onun hizmetini sizler görün. Hangisini tercih ederseniz? Galiba şöyle düşünüyor; ikiside nimet diyor. İhtiyarlığında babaya hizmet etmek de nimet, babanın evlatlarına miras olarak bırakacağı mal da nimet. mirası böyle düşündüğü için iki nimeti paylaştırıyor. Onu mu istersiniz bunu mu istersiniz? Buğday mı nefes mi? Bunun gibi... Genç kardeşler ağabeyciğim demişler; biz babamızın mirasına talibiz sende onun hizmetini gör. Hay hay demiş, memnuniyetle... Son nefesine kadar babasının bütün ihtiyacını, babasının hizmetini görmüş. Tabi diğer kardeşleri mirastan aldığı payla rahat bir şekilde yaşarken abileri biraz sıkıntı içerisinde. Bu sıkıntıdan dolayı eşi, çocukları baba sende şu mirastan bir pay alsaydın filan diyorlar... Yavrucuğum diyor bak ben başka bir devlete talip oldum, başka bir şeye niyet ettim, Allah bana başka bir hizmeti lütfetti. Bu, bilirseniz ondan daha hayırlıdır diye çocuklarına nasihat ediyor ama anlatamıyor. Bir gün bir rüya görmüş. Rüyasında kendisine demişler ki... Devamı videoda... Gelin, Beraber Yürüyelim...

plus icon
bookmark

Her hafta birbirinden farklı hikayelerle izleyicilerini kıssadan hisse almaya davet eden Serdar Tuncer, bu hafta Biri Bir Gün'de "Bereketi var mı?" hikayesini anlatıyor. Serdar Tuncer bu bölümde başlıca şunları anlattı: Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. İhtiyar bir adamcağız hastalanmış yatağa düşmüş. Ahir ömrü, üç tane evladı var, evlatlarından her biri ona hizmet etmek için gayret ediyor fakat büyük abisi bakmış ki böyle olacak gibi değil diğer kardeşlerini yanına çağırmış demiş ki; isterseniz babamızın malına siz varis olun ben maldan bir şey istemiyorum onun ahir ömründeki hizmetini bana bırakın ama istemezseniz malını bana bırakın ahir ömründe onun hizmetini sizler görün. Hangisini tercih ederseniz? Galiba şöyle düşünüyor; ikiside nimet diyor. İhtiyarlığında babaya hizmet etmek de nimet, babanın evlatlarına miras olarak bırakacağı mal da nimet. mirası böyle düşündüğü için iki nimeti paylaştırıyor. Onu mu istersiniz bunu mu istersiniz? Buğday mı nefes mi? Bunun gibi... Genç kardeşler ağabeyciğim demişler; biz babamızın mirasına talibiz sende onun hizmetini gör. Hay hay demiş, memnuniyetle... Son nefesine kadar babasının bütün ihtiyacını, babasının hizmetini görmüş. Tabi diğer kardeşleri mirastan aldığı payla rahat bir şekilde yaşarken abileri biraz sıkıntı içerisinde. Bu sıkıntıdan dolayı eşi, çocukları baba sende şu mirastan bir pay alsaydın filan diyorlar... Yavrucuğum diyor bak ben başka bir devlete talip oldum, başka bir şeye niyet ettim, Allah bana başka bir hizmeti lütfetti. Bu, bilirseniz ondan daha hayırlıdır diye çocuklarına nasihat ediyor ama anlatamıyor. Bir gün bir rüya görmüş. Rüyasında kendisine demişler ki... Devamı videoda... Gelin, Beraber Yürüyelim...

Previous Episode

undefined - Çin Niye Türklere Zulüm Yapıyor? - Savaş Şafak Barkçin | Bi' De Buradan Bak

Çin Niye Türklere Zulüm Yapıyor? - Savaş Şafak Barkçin | Bi' De Buradan Bak

Bi' De Buradan Bak yine çok çarpıcı, yine çok gerçekçi! Savaş Şafak Barkçin, Bi' De Buradan Bak programında, tarihte iz bırakan olayları, kendine has üslubu ve tüm gerçeklikleriyle enine boyuna anlatıyor... Savaş Şafak Barkçin yeni bölümde başlıca şunları söyledi: Çin meselesi esaslı bir mesele. Çin bugün dünyada ismi zikredilen bir kaç süper güçten birisi. Anasından süper güç doğmadı ama oldu. Olurken de aslında herkes farkındaydı yani doğuda batıda herkes aslında Çin'in çok hızla ilk sıralara doğru gittiğini dünyada görüyordu, bizde görüyorduk. Görmemek mümkün değil çünkü hemen siz gençlere 4 tane şey anlatayım. Bir devlet nasıl süper güç olur? Dünyayı nasıl hakimiyetine alır? Tarihe bakarak söylüyoruz bunu. Genelde 4 aşamadır... Birinci aşama o ülke üretimini arttırır. Eski dönemde nasıl arttırıyordu? İşte toprak işgal eder, ne kadar çok toprak işgal ederse o kadar çok tarım arazisine sahip olur. O zaman sanayi yok. O topraklardan elde edilen mahsüller, onun üzerinden alınan vergiler o devleti gittikçe zenginleştirir ama içerde zenginleştirir önce. Birincisi üretim aşaması, üretimi çoğaltması. Çin bunu 1970'lerin sonundan itibaren yapmaya başladı. Her alanda dünyada üretilen hemen hemen her şeyi belli bir planlamayla herkesin ona muhtaç olacağı şekilde üretmeye başladılar. Yani üretim aşamasında iç gelir, iç üretimi olabildiğince arttırıyor. İkinci aşama ticarileşme aşaması... Devamı videoda... Gelin, Beraber Yürüyelim...

Next Episode

undefined - İyilerin Hikayesi Zayi Olmaz - İbrahim Kalın | Kendi Gökkubbemiz

İyilerin Hikayesi Zayi Olmaz - İbrahim Kalın | Kendi Gökkubbemiz

İbrahim Kalın ile “Kendi Gökkubbemiz” kendine has üslubuyla farklı ufuklara yelken açtırmaya kaldığı yerden devam ediyor. Her hafta farklı konulara değinerek izleyicilerine yeni fikir kapıları aralayan İbrahim Kalın bu bölümde "Hikaye, Yaratmak ve Alem" kavramları üzerinde duruyor. Kendi Gökkubbemiz'in yeni bölümde başlıca şunlar konuşuldu; Serdar Tuncer: Hocam hoş geldiniz. Biz yarım kalan sohbetleri seviyoruz ya da bitmeyen sohbetleri mi seviyoruz desek daha doğru olacak... İbrahim Kalın: Hoş bulduk, teşekkür ederim. İyi sohbet bitmez. Hep yeni kapılar açılır... Şehrazat'ın hikayesini hepimiz biliyoruz ne azından mealen Binbir Gece Masalları'nda Şehrazat hayatta kalmak için her gün bir hikaye anlatmak zorundadır... Borges buradan hareketle diyor ki; "Ben hayatta ne yaptıysam Binbir Gece Masalları sayesinde yaptım. Bana Şehrazat diyin." O cümlesi üzerinde düşünürken dedim ki aslında hepimiz hayatta kalmak için bir hikaye anlatmak zorunda değil miyiz? Hayatımızı anlamlandırmak için, yaşadıklarımıza bir mana katmak için, bir bütünlük, bir yapı, bir çerçeve, bir pencere tutabilmek, bir ışık tutabilmek için bizimde aslında her gün bir hikaye anlatmamız gerekiyor. Hikaye kelimesini burada yaşadığımız, yaptığımız, ettiğimiz şeyin bir maksada doğru ilerlemesi manasında kullanıyorum. Bir yere doğru gidiyorsa hikaye oluyor öbür türlü detay oluyor, öbür türlü malumat oluyor, kronoloji oluyor, vakanüvistlik oluyor. O yüzden dilde bir şekilde ifade edilmeyen hiçbir şey gerçek manada var olmuyor. İfade şekli de bir hikayeye dönüştüğü zaman, bir sohbete dönüştüğü zaman, birbirine eklenerek devam ettiği zaman anlamlı hale geliyor... Öyle ki bundan dolayı tüm kutsal kitaplar kıssalar anlatırlar... Devamı videoda... Gelin, Beraber Yürüyelim...

Episode Comments

Generate a badge

Get a badge for your website that links back to this episode

Select type & size
Open dropdown icon
share badge image

<a href="https://goodpods.com/podcasts/mymecra-podcast-447763/bereket-bal%c4%b1%c4%9f%c4%b1n-karn%c4%b1nda-sakl%c4%b1-b84-biri-bir-g%c3%bcn-serdar-tuncer-61108198"> <img src="https://storage.googleapis.com/goodpods-images-bucket/badges/generic-badge-1.svg" alt="listen to bereket balığın karnında saklı - b84 - biri bir gün | serdar tuncer on goodpods" style="width: 225px" /> </a>

Copy