Log in

goodpods headphones icon

To access all our features

Open the Goodpods app
Close icon
Sesli Kitap Dünyası - AYRAN - Sabahattin Ali - Sesli Öykü

AYRAN - Sabahattin Ali - Sesli Öykü

12/30/23 • 19 min

Sesli Kitap Dünyası

Burak Aşkın'ın sesinden Sabahattin Ali'nin "AYRAN" adlı öyküsü Sesli Kitap Dünyası'nda.

İllüstrasyonlar: Sezen Özyıldız Aşkın

https://instagram.com/sezendraws

Twitter: https://twitter.com/seslikitapd

YouTube: https://youtube.com/seslikitapdunyasi

"Köyden istasyona giden yol, eriyen karlarla diz boyu çamurdu. İki mızrak boyu yükselen güneş, tarlaları hala örten karların üzerinde pırıltılarla ve göz kamaştırarak yanıyor, fakat yoldaki pis su birikintilerine vurunca donuk sarı bir renk alıp boğuluyordu. Kocaman ve altı çivili kunduralarını çıplak ayaklarına geçirmiş olan küçük Hasan, sağ koluna aldığı güğümü, ara sıra dinlenerek sürüklemeye çalışmaktaydı. Bazen sol elindeki çinko maşrapayı yere bırakarak ağır yükünü vücuduna daha az ağrı verecek bir şekilde kavramak istiyordu. Ağzına kadar ayranla dolu olan güğümün alt kenarı her adım atışında dizlerine vurmakta ve dirseğine kadar geçirdiği sapı, kolundan kurtulup önüne yuvarlanmak ister gibi, ileri hamleler yapmakta idi. Kunduralarının arka tarafı o kadar dışarı doğru eğilmişti ki, çocuğun topukları ayakkabının ökçesine değil, doğrudan doğruya çamura basıyordu..."

plus icon
bookmark

Burak Aşkın'ın sesinden Sabahattin Ali'nin "AYRAN" adlı öyküsü Sesli Kitap Dünyası'nda.

İllüstrasyonlar: Sezen Özyıldız Aşkın

https://instagram.com/sezendraws

Twitter: https://twitter.com/seslikitapd

YouTube: https://youtube.com/seslikitapdunyasi

"Köyden istasyona giden yol, eriyen karlarla diz boyu çamurdu. İki mızrak boyu yükselen güneş, tarlaları hala örten karların üzerinde pırıltılarla ve göz kamaştırarak yanıyor, fakat yoldaki pis su birikintilerine vurunca donuk sarı bir renk alıp boğuluyordu. Kocaman ve altı çivili kunduralarını çıplak ayaklarına geçirmiş olan küçük Hasan, sağ koluna aldığı güğümü, ara sıra dinlenerek sürüklemeye çalışmaktaydı. Bazen sol elindeki çinko maşrapayı yere bırakarak ağır yükünü vücuduna daha az ağrı verecek bir şekilde kavramak istiyordu. Ağzına kadar ayranla dolu olan güğümün alt kenarı her adım atışında dizlerine vurmakta ve dirseğine kadar geçirdiği sapı, kolundan kurtulup önüne yuvarlanmak ister gibi, ileri hamleler yapmakta idi. Kunduralarının arka tarafı o kadar dışarı doğru eğilmişti ki, çocuğun topukları ayakkabının ökçesine değil, doğrudan doğruya çamura basıyordu..."

Previous Episode

undefined - Kuş Kapanı - Stefan Zweig - Sesli Öykü

Kuş Kapanı - Stefan Zweig - Sesli Öykü

Burak Aşkın'ın sesinden Stefan Zweig'ın ünlü öyküsü "KUŞ KAPANI" Sesli Kitap Dünyası'nda

İllüstrasyonlar: Sezen Özyıldız https://instagram.com/sezendraws #evdekal #seslikitap #seslikitapdinle İçeriklerimiz tamamına ulaşmak için lütfen youtube.com/seslikitapdunyasi kanalımızı ziyaret ediniz.

Stefan ZWEIG

1881 yılında Viyana'da doğdu. Varlıklı bir sanayicinin oğlu, olması iyi bir eğitim almasını sağladı. Öğrenimini Viyana ve Berlin üniversitelerinde, felsefe bölümü'nde tamamladı. İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Latince ve Yunanca öğrendi. İlk şiirlerini lise yıllarında yazan yazar, İsrail'in kurucusu '' Thedor Herzl '' ile tanişma fırsatı buldu ve iyi bir dostuk kurdu. Gazetelerde muhabirlik yapmaya başlayan Zweig, bir çok ülkeyi dolaştıktan sonra Zürih'e geldi. Birinci Dünya savaşı başlamıştı . Yazar; Viyana savaş karargahına '' Savaş Arşivi bölümüne '' memur olarak girdi. Savaş karşıtı kişiliğiyle tanındı. Savaştan sonra, Salzburg'a döndü. Onbeş sene burada yaşayan Yahudi asıllı yazar ; Gestapo'nun, evini basıp silah araması üzerine, ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Önce İngiltere'ye daha sonra New York'a gitti. Zweig yolculuklarından birinde tanıştığı ve evlendiği, ikinci eşi Lotte Altman ile Brezilya'ya yerleşme kararı aldı. Bu kararını uygulayan yazar ; çok sayıda deneme, öykü, roman ve yaşam öyküleri yazdı. Avrupa'nın ve ülkesinin içine düştüğü durumdan, büyük üzüntü duymaktaydı. Yaşamında yaşadığı büyük düş kırıklıklarının da etkisinde kalarak (Hitler'in düzeninin kalıcı olacağını sanması), karısı Lotte ile birlikte intihar etti (1942). "Şimdiye kadar özgür bir adam olan ben, başını eğmiş mütevazı bir şekilde oturuyor ve garson yeniden gelene kadar örtüdeki damaları saymaya devam ediyordum. Ayağa kalktım, biramı bitirmeden bıraktım ve nazik bir şekilde masadakilere veda ettim. Dostane bir şekilde karşılık verdiler ama şaşkınlıkla karışıktı. Bakmaya gerek kalmadan, daha arkamı döner dönmez, istenmeyen varlığım oradan uzaklaşır uzaklaşmaz masadakilerin neşeli sohbetlerine kaldıkları yerden devam edeceklerini biliyordum." 20. yüzyılı en iyi anlayıp yorumlayan yazarlardan bir tanesidir Stefan Zweig. 1. Dünya Savaşı'nın yıkımı, ardından Nazizmin yükselişiyle başlayan 2. Dünya Savaşı'nın getirdiği alt üst oluşu bütün açıklığıyla okurun önüne serer. Kısa aralıklarla yaşanan iki büyük savaşın insan bilicinde meydana getirdiği tahribatı sıradan insanları modelleyerek anlatır. Karamsarlık. kötümserlik, ümitsizlik Zweig'ını metinlerini siyah bir tül gibi örter. Stefan Zweig akıcı anlatımı, keskin üslubu. karakter oluşturmasındaki ustalığın yanında çağına yaptığı doğru tanıklıkla klasik yazarlar arasına ismini yazdırmıştır.

Next Episode

undefined - Jean-Jacques ROUSSEAU - Ne Demek İstiyor?

Jean-Jacques ROUSSEAU - Ne Demek İstiyor?

Tüm içeriklerimiz için:

youtube.com/seslikitapdunyasi

ve

https://www.kivvon.com/tr/seslikitapdunyasi

Jean Jacques Rousseau

"Aydınlanma çağına bambaşka bir ışık tutan, sıra dışı ve tamamen özgün bir felsefe ortaya koyan Rousseau, uygarlık eleştirisi ve doğaya dönüş önerisiyle romantik akıma öncülük etmiş, monarşiye karşı halk iradesinin üstünlüğünü savunmasıyla da Fransız Devrimi'nin fitilini ateşlemiş ve dolayısıyla bütün dünyanın felsefi ve siyasi yapısını günümüzün sorgulayıcı ve demokratik yapısına ulaştıran en önemli yapı taşlarından biri olmuştur.

Rousseau , 28 Haziran 1712 günü, günümüzde İsviçre sınırları içerisinde bulunan Cenevre kentinde doğdu . Annesi Suzanne, doğumdan dokuz gün sonra, doğum sonrası enfeksiyon kaptığı için öldü. Rousseau, daha sonraları bu olayı "ilk talihsizliği" olarak nitelendirecektir. Bir saatçinin oğludur. 9-10 yaşlarına kadar babası Isaac ve teyzesi ile yaşadı. Sonrasında Babası, tutucu Cenevre'nin toplumsal hiyerarşisine ters düşen davranışlarından ötürü hapse girmemek için kentten kaçtı.

Episode Comments

Generate a badge

Get a badge for your website that links back to this episode

Select type & size
Open dropdown icon
share badge image

<a href="https://goodpods.com/podcasts/sesli-kitap-d%c3%bcnyas%c4%b1-246922/ayran-sabahattin-ali-sesli-%c3%b6yk%c3%bc-40749923"> <img src="https://storage.googleapis.com/goodpods-images-bucket/badges/generic-badge-1.svg" alt="listen to ayran - sabahattin ali - sesli öykü on goodpods" style="width: 225px" /> </a>

Copy